Ana içeriğe atla

Uyandık mı?

Merhabalar,

Hayatınızda sürekli olumsuz veya kötü şeyler olduğunu düşünüyorsanız, ciddi değişimler içerisine girdiyseniz (işten atılma, ani ayrılıklar, dost kazıkları.... ) kısacası şok olmaktan sıkıldıysanız. "Bu da başkasının başına gelmezdi, tabi ki benim başıma gelmeliydi" diye sitem ediyorsanız, "Böyle şey mi olur yaaa..." diye hayıflandığın bir zamanda iseniz. Bu konulara dair sürekli öfkeleniyor ve mutsuz oluyorsanız. Muhtemelen doğru adrestesiniz.

Öncelikle tek olmadığınızı sizinle birlikte aynı sorunu yaşayan bir sürü ruhla aynı yerde buluşacağımıza inancım tam. Bazı kalplerin bir araya gelip buluşması için bu hayata getirildiğimizi düşünmekteyim.

Süreç içerisinde kendimizle birlikte bazı zamanlar kaybolsak da genel olarak çoğu kişinin uyuduğunu düşünmekteyim. Peki insan nasıl uyur cidden? Güzel mi uyur? Yoksa uyanmak mı istemez dersiniz?
Bana sorarsanız ikisi de....

Uyumak, zaten zor olan hayatta olabildiğince sorunsuz yaşamaktır bana sorarsanız.. (Daha doğrusu sorunsuz yaşamayı temenni etmektir.Tabi asla böyle bir şey olmamaktadır.) Zaten yeterince hayatımda sorun var şeklinde düşünür kişi. Bırakın sorunlar olsun hayatınızda. Sorunlar olduğunda geliştiğinizi, büyüdüğünüzü göreceksiniz. Sorunlarınızı sevin. Merak etmeyin hepsi tek tek gidecekler. Ciddi sorunlarla baş ettiğinizde tam o noktada anlayın ki farklı bir uyanış içerisine girmeniz gerekmektedir. Hani deriz ya her şey üst üste geldi diye.. Hatta farkında değilsinizdir belki de uyanış içerisine girdiniz bile. Tam o noktada kalkın yataktan. Fark edin. Ne öğrenmelisiniz bu yaşadığınızdan? Ne yapmalısınız bu süreci atlatmak için? Sakın unutmayın sorunların kaynağını çözdüğünüzde bir daha o sorunu yaşamayacaksınız. Yani son kez çekiyorsunuz o sorunu. Bırakın da biraz acıtsın. Biraz sesini çıkarsın. Siz hiç sesinizi çıkarmayın. İsyan etmeyin. Yapmanız gerekeni yapın ve kenara çekilin. Sürekli o konuyu düşünmeyin. Hatta sonucu da çok takip etmeyin. (Bu konu çok uzun spiritüellilten tutun da, tekamül ve hayat döngüsü felsefelerine kadar... diğer yazılarımda detaylıca anlatıyor olacağım merak etmeyin. Şuan sadece hap bilgiler vermekteyim. Hap bilgileri çok severiz bilirsiniz ;) 

Bir de uyanış vardır. O uyanış ise dillere destandır.Nasıl dillere destan olur ki uyanmak? Şöyle...Artık insanların yaptıklarını kişisel algılamazsınız. Size kötülük mü yaptı. Yukarıdan bana verilen bir mesaj var, almam gereken bir ders var şuan. Sen çekil aradan dersiniz. O kişiyi oyundan çıkartırsınız. Doğal olarak o kişisin kötü enerjisi artık size ulaşamaz. Kötülükleri de size ulaşamaz. Ulaşsa bile siz etkilenmezsiniz. Çünkü siz tamamen farklı bir frekansa geçersiniz. Kişi hala size kötülük yaptığını sanabilir. Siz sadece öğrenmeniz gereken almanız gereken derse odaklanmışsınızdır. Mesajları takip ediyorsunuzdur. İnsanları ruh olarak görüyorsunuzdur. İnsanların içindeki ışıkların dışarıya yansımış hallerini görüyorsunuzdur. 
Hani hep deriz yaa. "Enerjimiz tutmadı" diye. Siz o enerjiyi ışık olarak insanların kalplerinde ve gözlerinde görmeye başlarsınız. Daha kolay kişilik analizi yapar, neredeyse insanları 10 dakika da doğru çıkarımlar yapacak duruma gelirsiniz. Çünkü artık Üçüncü gözünüzle, kalp gözünüzle görüyor. Uyanışı aslında bunlara gerçekleştirdiğinizi anlıyor olursunuz.

Değişim her şeydir. Değişime kulak verin. Ayak seslerini bangır bangır duyacaksınız. Yani o süreçte (uyanış sürecinde) olduğunuzu adınız kadar iyi bilirsiniz.

Peki neden zor deriz biz bu uyanışa? Neden zordur anlatayım isterim.
Hayatınızın altının üstüne gelmesi muhtemeldir. Kişi ancak böyle uyanabilir.
Anlatacak çok şeyi vardır. Ancak ağzını açıp anlatası gelmez. Bunun nedeni ise genelde doluluğunu nasıl anlatacağını bilememesinden kaynaklıdır. Aklına sürekli doğru kelimeler, cümleler gelir ama anlatıp ziyan etmek istemez yada nereden başlayacağını bilemez. Bazen de anlatsa da karşısındaki kişinin anlayacağını düşünmez.

Derdin var değil mi? Derdin seni yoruyorsa, derdini yorumlamasını öğreneceksin. Derdini yorumlayan, yolunu bilirmiş unutmayın. Yolunu bilen de, kendini bilirmiş. Yol demişken yol tektir. Sen yolunu nasıl aldığına bak.

Kendinize iyi bakın ve değişin. Değişirken kendinize yaptığınız sürprizlerle kendinizi bile şoke edin.
Hoşçakalın ancak aynı kalmayın.


Melike GÖREÇ


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İkinci Yarı

Kapısından kolay girilen biri değilim biliyorum ama uzun süredir kendime, küçükken yanımda olmasına ihtiyaç duyduğum kadın gibi davranıyorum. ‌Papatya olmayı öğrendim mesela :) "Sen bir papatyasın ve sen izin vermedikçe kimse seni koparamaz 🌼 " diyorum sürekli kendime.  Bu bakış açısıyla bu yıl da yine harika insanlarla tanıştım, yepyeni yerler gördüm, deli gibi spor yaptım, harika tatlar denedim, nice yemeklere imza attım, ailemle çokça zaman geçirdim, bol bol kişisel gelişimime, kitaplarıma, müziklerime ve şiirlerime vakit ayırdım, yazdım, çizdim, şarkılar söyledim, dualar ettim, meditasyonlar yaparak sakinleştim, harika konserlerde müziğe doydum, tiyatroda, sinemada, gösterilerde sanata da doydum, bol bol günbatımları izledim, çokkkk içtim, eğlendim, hayaller kurdum. Ee ta bi bu sene de yine saçma sapan durumların içinde buldum kendimi. Çamurda ve zeminde çok vakit geçirdim 😅 Dibin resmini çizebilecek kadar durduğum, zeminin soğukluğundan üşüyecek kadar hareketsiz yattı...

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Bir tarihçi veya akademisyen olmadan, sadece Atatürk'ü kendine "Lider" benimsemiş biri olarak bugün Mustafa Kemal'i anlatmak istiyorum... Ancak Mustafa Kemal'i anlatmak benim gibi uzmanlık alanı bu konular olmayan birileri için zorlu bir yol. Fakat zorlu yolları severim :)   Onu kısaca "Ülkemizin Kurucusu" diye özetleyebiliriz. Ama yaptıklarını anlatmak o kadar kısa sürmeyecek... Yaklaşık 2 yıldır derleyip, araştırıp, okuyup ve bazı kısımları alıntılayarak size anlatmaya çalışacağım bu Mustafa Kemal'e ben bi kere daha hayran oldum...  Çünkü Mustafa Kemal Atatürk; İşgalci güçlere karşı verdiği mücadele ile halkına önderlik ederek ülkeyi ayağa kaldıran bir lider, Milletiyle birlikte dünyaya kafa tutarak egemenliğini sağlamış tam bir cesur yürek! Yaşadığı hayat ve o hayatın ortaya çıkardığı güçlü fikirleri ile her devrin, her çarkın adamı olmakla kalmamış, sadece günün değil, yarının ve herkesin adamı olmuştur. Dünyayı ve insanı okumuş aklıyla her şe...

Tadilat...

T arih bazen ileriye doğru değil, geriye doğru akıyor. Bu yüzden ben de ara ara hayatımı karşıma alıp dinlerim. Yarınlara koşarken arada düne çarpar, dünü düzeltmek için ise bazen yarınlarımı harcarım. Sonra bir yerlerde bırakırım Dün'ümü... Başına bir şey gelmesin ama gözüme de gözükmesin isterim. Bana göre hayat; havada, karada ve suda açık ara yaşamayı öğrenmektir. Yaşamak sörf yapmak gibi adeta. Düşmesiyle, kalkmasıyla, kaygısıyla, kırgınlığıyla, yarasıyla, yasıyla kimse her zaman dimdik yürüyemez. Dümdüz ilerleyemez. Yoldan da çıkılır tekrar yola da girilir. İnsan olmak bir inşaat işidir. Bitmez bir tadilat...  Dümeni kırıverdim yada dümen kırılıverdi, orasını tam bilmiyorum. Ama bir zamanlar kendimi kestim, biçtim, diktim ve baktım. Oldu üstüme! Budur dedim!  İnsan kendini doğurur mu??  Onun gibi bir şeydi galiba. Bir "Uyanış" oldu. Kendi biricikliğime uyandım. Kendimi fark ettim. Gücünü tüm hücrelerimde hissettim.  Aşamam sandığım her şey b...