Başımıza gelen şeyin adına "Hayat" deniyor. Acısıyla tatlısıyla dolu dolu bir hayat bu. Zaman tünelinden, fırtınadan ve her türlü iğne deliklerinden geçiyorsun. Çıktığında da silkeleniyor ve yola devam ediyorsun. Sizi bilmem ama ben sahip olduğum her şey, yaşadığım her an, yaradılışımdaki her bir zerre için şanslı, seçili ve özel olduğumu düşünen biriyim.
Yazılmış hiç bir şeyden kaçmak mümkün değil. Küçücük aklımızla değiştirebileceğimizi, yönetebileceğimizi, dönüştürebileceğimizi, zannettiğimiz koskoca Evren tarafından terbiye yöntemlerinden biri olarak dövülüyoruz. Bana göre çok sert bir hayat! Bizim tek işimiz de hayatı biraz olsun hafifletmek olmalıdır.
Büyümek biraz sancılı bir eylem kabul etmek gerekiyor. Ancak gençlik, hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir bana göre. İnsan kendine güveni, cesareti ve ümidi kadar genç, şüpheleri, korkuları ve ümitsizliği kadar yaşlıdır.
Yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibi adeta. Çıktıkça yorgunluğumuz artıyor, nefesiniz daralıyor ama görüş alanınız genişliyor. Özetle insan, yeni tecrübeler keşfettiği sürece genç sayılır. O yüzden ben büyüdüm sanmıyorum çünkü hayat karşısında gitgide küçülüyorum. Oldum da sanmıyorum çünkü hamlıktan mütevellit sancılar çekiyorum. Ben aslında yaşlanmıyorum yaşıyorum...
Geçen seneden bu yana çok da bir şeyler değişmedi aslında. Yada her şey değişti.. Bilmem? Çok da düşünmedim! Düşünme yıllarını geçeli çok oldu... Buram buram yaşama, doyasıya var olma yaşlarındayım artık!
Bu yıl da çok az şeye şaşırdım ve çok fazla şey öğrendim. Beklemenin durmak olmadığını, bırakmayı değil, yorulduysan dinlenilmesi gerektiğini öğrendim. İnsanın gerçek gücünün sıçrayışta değil, sarsılmaz duruşunda olduğunu ancak dik duranın yorulduğunu hatta taşlandığını da yaşayarak gördüm. Her şeye rağmen asıl olanın vicdan rahatlığı olduğunu da öğrenip kendime kattım. En acısı da ne kadar iyi olursan ol bazı insanların hikayelerinde hep kötü olarak kalacağını aklıma kazıdığım yıllardan biri oldu.
1 kötü insanla tanıştım ama 10 iyi insanla da dost oldum. 1 kötü olay yaşadım ancak 100 güzel anım daha var. 1 kere ağladım ancak 1001 kere de güldüm. O yüzden diyeceğim şu ki bu yıl da 1'e 1000 kattım ve onu gittim 1000 ile çarptım. Sonra da kendime +1 ekleyi verdim.. Bu yüzden hayat mücadelemdeki 31 yılımı kutluyorum. Kutlu olsun!
Ruhuma zaman zaman çok büyük zaman zaman da küçücük gelen bir yaş. Yanımda olan bir avuç dostuma şükrümün çoğaldığı, sevdiklerimin kıymetini iliklerime kadar anladığım bir yaş daha atlattım. Önceki yaşlarıma göre daha az hata ve yanlış yapıyorum. Yaşam bir nehirse eğer sanırım kendime göre akmayı öğrendim. Bana en büyük armağan budur...
Yüzünüz her zaman yaşadıklarımızın bir aynasıdır. Olgun ve bilge bir çehre edinmeniz dileğiyle.
Melike GÖREÇ
Yorumlar
Yorum Gönder