Ana içeriğe atla

XXXI

Başımıza gelen şeyin adına "Hayat" deniyor. Acısıyla tatlısıyla dolu dolu bir hayat bu. Zaman tünelinden, fırtınadan ve her türlü iğne deliklerinden geçiyorsun. Çıktığında da silkeleniyor ve yola devam ediyorsun. Sizi bilmem ama ben sahip olduğum her şey, yaşadığım her an, yaradılışımdaki her bir zerre için şanslı, seçili ve özel olduğumu düşünen biriyim.

Yazılmış hiç bir şeyden kaçmak mümkün değil. Küçücük aklımızla değiştirebileceğimizi, yönetebileceğimizi, dönüştürebileceğimizi, zannettiğimiz koskoca Evren tarafından terbiye yöntemlerinden biri olarak dövülüyoruz. Bana göre çok sert bir hayat! Bizim tek işimiz de hayatı biraz olsun hafifletmek olmalıdır. 

Büyümek biraz sancılı bir eylem kabul etmek gerekiyor. Ancak gençlik, hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir bana göre. İnsan kendine güveni, cesareti ve ümidi kadar genç, şüpheleri, korkuları ve ümitsizliği kadar yaşlıdır. 

Yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibi adeta. Çıktıkça yorgunluğumuz artıyor, nefesiniz daralıyor ama görüş alanınız genişliyor. Özetle insan, yeni tecrübeler keşfettiği sürece genç sayılır. O yüzden ben büyüdüm sanmıyorum çünkü hayat karşısında gitgide küçülüyorum. Oldum da sanmıyorum çünkü hamlıktan mütevellit sancılar çekiyorum. Ben aslında yaşlanmıyorum yaşıyorum... 

Geçen seneden bu yana çok da bir şeyler değişmedi aslında. Yada her şey değişti.. Bilmem? Çok da düşünmedim! Düşünme yıllarını geçeli çok oldu... Buram buram yaşama, doyasıya var olma yaşlarındayım artık! 

Bu yıl da çok az şeye şaşırdım ve çok fazla şey öğrendim. Beklemenin durmak olmadığını, bırakmayı değil, yorulduysan dinlenilmesi gerektiğini öğrendim. İnsanın gerçek gücünün sıçrayışta değil, sarsılmaz duruşunda olduğunu ancak dik duranın yorulduğunu hatta taşlandığını da yaşayarak gördüm. Her şeye rağmen asıl olanın vicdan rahatlığı olduğunu da öğrenip kendime kattım. En acısı da ne kadar iyi olursan ol bazı insanların hikayelerinde hep kötü olarak kalacağını aklıma kazıdığım yıllardan biri oldu.

1 kötü insanla tanıştım ama 10 iyi insanla da dost oldum. 1 kötü olay yaşadım ancak 100 güzel anım daha var. 1 kere ağladım ancak 1001 kere de güldüm. O yüzden diyeceğim şu ki bu yıl da 1'e 1000 kattım ve onu gittim 1000 ile çarptım. Sonra da kendime +1 ekleyi verdim.. Bu yüzden hayat mücadelemdeki 31 yılımı kutluyorum. Kutlu olsun!

Ruhuma zaman zaman çok büyük zaman zaman da küçücük gelen bir yaş. Yanımda olan bir avuç dostuma şükrümün çoğaldığı, sevdiklerimin kıymetini iliklerime kadar anladığım bir yaş daha atlattım. Önceki yaşlarıma göre daha az hata ve yanlış yapıyorum. Yaşam bir nehirse eğer sanırım kendime göre akmayı öğrendim. Bana en büyük armağan budur... 

Yüzünüz her zaman yaşadıklarımızın bir aynasıdır. Olgun ve bilge bir çehre edinmeniz dileğiyle.


Melike GÖREÇ



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İkinci Yarı

Kapısından kolay girilen biri değilim biliyorum ama uzun süredir kendime, küçükken yanımda olmasına ihtiyaç duyduğum kadın gibi davranıyorum. ‌Papatya olmayı öğrendim mesela :) "Sen bir papatyasın ve sen izin vermedikçe kimse seni koparamaz 🌼 " diyorum sürekli kendime.  Bu bakış açısıyla bu yıl da yine harika insanlarla tanıştım, yepyeni yerler gördüm, deli gibi spor yaptım, harika tatlar denedim, nice yemeklere imza attım, ailemle çokça zaman geçirdim, bol bol kişisel gelişimime, kitaplarıma, müziklerime ve şiirlerime vakit ayırdım, yazdım, çizdim, şarkılar söyledim, dualar ettim, meditasyonlar yaparak sakinleştim, harika konserlerde müziğe doydum, tiyatroda, sinemada, gösterilerde sanata da doydum, bol bol günbatımları izledim, çokkkk içtim, eğlendim, hayaller kurdum. Ee ta bi bu sene de yine saçma sapan durumların içinde buldum kendimi. Çamurda ve zeminde çok vakit geçirdim 😅 Dibin resmini çizebilecek kadar durduğum, zeminin soğukluğundan üşüyecek kadar hareketsiz yattı...

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Bir tarihçi veya akademisyen olmadan, sadece Atatürk'ü kendine "Lider" benimsemiş biri olarak bugün Mustafa Kemal'i anlatmak istiyorum... Ancak Mustafa Kemal'i anlatmak benim gibi uzmanlık alanı bu konular olmayan birileri için zorlu bir yol. Fakat zorlu yolları severim :)   Onu kısaca "Ülkemizin Kurucusu" diye özetleyebiliriz. Ama yaptıklarını anlatmak o kadar kısa sürmeyecek... Yaklaşık 2 yıldır derleyip, araştırıp, okuyup ve bazı kısımları alıntılayarak size anlatmaya çalışacağım bu Mustafa Kemal'e ben bi kere daha hayran oldum...  Çünkü Mustafa Kemal Atatürk; İşgalci güçlere karşı verdiği mücadele ile halkına önderlik ederek ülkeyi ayağa kaldıran bir lider, Milletiyle birlikte dünyaya kafa tutarak egemenliğini sağlamış tam bir cesur yürek! Yaşadığı hayat ve o hayatın ortaya çıkardığı güçlü fikirleri ile her devrin, her çarkın adamı olmakla kalmamış, sadece günün değil, yarının ve herkesin adamı olmuştur. Dünyayı ve insanı okumuş aklıyla her şe...

Tadilat...

T arih bazen ileriye doğru değil, geriye doğru akıyor. Bu yüzden ben de ara ara hayatımı karşıma alıp dinlerim. Yarınlara koşarken arada düne çarpar, dünü düzeltmek için ise bazen yarınlarımı harcarım. Sonra bir yerlerde bırakırım Dün'ümü... Başına bir şey gelmesin ama gözüme de gözükmesin isterim. Bana göre hayat; havada, karada ve suda açık ara yaşamayı öğrenmektir. Yaşamak sörf yapmak gibi adeta. Düşmesiyle, kalkmasıyla, kaygısıyla, kırgınlığıyla, yarasıyla, yasıyla kimse her zaman dimdik yürüyemez. Dümdüz ilerleyemez. Yoldan da çıkılır tekrar yola da girilir. İnsan olmak bir inşaat işidir. Bitmez bir tadilat...  Dümeni kırıverdim yada dümen kırılıverdi, orasını tam bilmiyorum. Ama bir zamanlar kendimi kestim, biçtim, diktim ve baktım. Oldu üstüme! Budur dedim!  İnsan kendini doğurur mu??  Onun gibi bir şeydi galiba. Bir "Uyanış" oldu. Kendi biricikliğime uyandım. Kendimi fark ettim. Gücünü tüm hücrelerimde hissettim.  Aşamam sandığım her şey b...